Avrupa Birliği Tarihi ve Türkiye

Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi ve Avrupa Ekonomik Bölgesi’nin birleşimidir. AB, 1950’lerin sonlarında İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya, Fransa ve Almanya tarafından kurulmuştur. Bu ülkeler, savaşın ardından ekonomik ve siyasi bir birlik oluşturarak, bir daha asla savaşın çıkmasını engellemek amacıyla harekete geçmişlerdir. Avrupa Birliği ile benzer bir başka örgüt, genellikle Arap ülkelerinin içinde bulunduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’dır.

Avrupa Birliği’nin Kuruluşu

AB, 1957 yılında Roma Anlaşması ile resmi olarak kurulmuştur. Bu anlaşma ile, AB üyesi ülkelerin ekonomik işbirliğini artırmayı ve birbirlerine daha fazla mal ve hizmetlerin ihracatını sağlamayı hedeflemiştir. AB, yıllar içinde güçlenerek, günümüzde 28 üye ülke tarafından oluşturulan bir ekonomik ve siyasi birliktir.

AB, yıllar içinde üye ülkeler arasında ekonomik işbirliğini geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda birçok önlem almıştır. Örneğin, AB üyesi ülkeler arasında serbest ticaret anlaşmaları yapılmıştır. AB üyesi ülkeler arasında para birimi olarak Euro kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca, üye ülkeler arasında sosyal ve insan hakları alanında da birleşmeyi amaçlamıştır.

AB, yıllar içinde büyümeye devam etmiş ve günümüzde 28 üye ülkeden oluşmaktadır. Bu üye ülkeler arasında, Almanya, İtalya, İspanya gibi büyük ülkeler de vardır. Ancak, İngiltere, 2016 yılında AB’den ayrılmayı seçmiş ve “Brexit” olarak bilinen bir süreç başlatmıştır. Bu süreç, İngiltere’nin AB’den tamamen ayrılıp, kendi başına bir ülke olma sürecidir. İngiltere Brexit’i 2020 yılında tamamlamış ve Avrupa Birliği’nden tamamen çıkmıştır.

Ancak, AB’nin tarihi sadece bu olmamıştır. AB, yıllar içinde üye ülkeler arasında siyasi birliği de geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu amaçla, AB üyesi ülkeler arasında ortak bir dış politika oluşturulmuş ve AB üyesi ülkeler arasında ortak bir güvenlik ve savunma politikası oluşturulmaya çalışılmıştır. AB ayrıca, yabancı ülkelerle de ilişkilerini geliştirmeyi hedeflemiştir. Örneğin, AB, ABD gibi ülkelerle ticaret anlaşmaları yapmıştır. Ayrıca Norveç ve İsviçre Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen serbest dolaşım ve gümrük birliği açısından Avrupa Birliği üyesi gibidirler.

AB, yıllar içinde üye ülkeler arasında birçok reform yapmıştır. Bu reformlar, AB üyesi ülkeler arasında ekonomik işbirliğini daha da geliştirmeyi amaçlamıştır. Örneğin, AB üyesi ülkeler arasında ortak bir pazar vardır ve AB üyesi ülkeler arasında serbest dolaşım sağlanmıştır. Bu sayede, AB üyesi ülkeler arasında çalışma ve yaşama imkânı sağlanmıştır.

Avrupa Birliği Üyeleri

Avrupa Birliği’nin (AB) üye ülkelerinin üyelik tarihleri aşağıdaki gibidir:

Ayrıca, Danimarka ile beraber Avrupa Birliği’ne üye olan Grönland bölgesi 1985 yılında birlikten çıkmıştır. İkinci çıkış ise 1973 yılında birliğe giren ancak o tarihten beri Euro para birini kullanmayarak ekonomisini Avrupa Birliği’nden ayrı tutan Birleşik Krallıktır. Birleşik Krallık, 2020 yılında üyelikten çıkmıştır.

AB Aday Ülkeleri

Avrupa Birliği için sırada bekleyen ülkeler de vardır. Arnavutluk, Bosna Hersek, İzlanda, Karadağ, Kuzey Makedonya, Moldova, Sırbistan, Türkiye ve Ukrayna, üyelik şartlarını yerine getirmesi beklenen ülkelerdir. Avrupa Birliği’ne girmek isteyen bir başka ülke de Kosova’dır. Kosova’nın statüsü ise aday ülke olarak değil, olası aday ülke olarak belirlenmiştir.

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeliği hedefinde olan ülkelerden biridir. Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerine 1987 yılında başlamıştır. Bu müzakereler, Türkiye’nin AB üyesi olabilmesi için gerekli olan reformları yapmasını ve AB’nin üye ülkeleriyle aynı standartlara uyum sağlamasını hedeflemektedir.

Türkiye’nin AB Adaylığı

Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamadan önce de AB ile ilişkileri olmuştur. Örneğin, 1963 yılında Türkiye, AB ile bir ticaret anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşma, Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaretinin serbestleştirilmesini amaçlamıştır.

Türkiye’nin AB üyeliği süreci, AB ile ilişkilerinin yoğun olduğu dönemlerde hız kazanmıştır. Örneğin, Türkiye ile AB arasında 1999 yılında İstanbul Süreci başlatılmış ve bu süreçte Türkiye’nin AB üyeliği hedeflenmiştir. Ancak, Türkiye’nin AB üyeliği süreci, AB’nin Türkiye’de demokrasi ve insan hakları alanında yaşanan sıkıntılar nedeniyle zorluklarla karşılaşmıştır.

Avrupa Birliği, özellikle 2005-2010 yılları arasında Türkiye ile çok iyi ilişkiler geliştirmişti. Tabiri caizse Türkiye direkten döndü. Ancak 2008 yılında başlayan Ergenekon ve Balyoz sürecindeki hukuksuzluklar, bunun akabinde medyaya uygulanan sansür ve bazı başka hukuk dışı olaylarla süreç sekteye uğramıştır. Türkiye’de Avrupa Birliği’ne üyelik müzakereleri ve sürecin kolaylaştırılması için Avrupa Birliği Bakanlığı bile kurulmuştur. Buna rağmen görüşmeler tıkanmıştır.

2011 yılında başlayan Suriye iç savaşıyla beraber süreç başka bir yöne evrilmiştir. Türkiye’nin bu savaş sonucunda yaklaşık 7 ila 10 milyon arası sığınmacıyı aldığı tahmin ediliyor. Bu sığınmacıların tek hedefi Avrupa’ya gitmek. Avrupa Birliği ise Türkiye’nin bu sığınmacıları elinde tutması için her yolu deniyor. Türkiye’nin bugün Avrupa Birliği’ne girebilmesi demek, mültecilerin Avrupa içerisinde herhangi bir ülkeye gidebilmeleri anlamına geliyor. Bu durum Türkiye’nin Avrupa Birliği şansını bir nebze daha zorlaştırıyor.

Son olarak Yunanistan’la yaşanan kıta sahanlığı sorunu bulunuyıor. Türkiye’nin, bir Avrupa Birliği ülkesi olan Kıbrıs Rum Kesimi’ni resmi olarak tanımaması da birlikle Türkiye arasında ortada duran bir başka problem. Türkiye’nin Kıbrıs’ı tanımamasının hikayesi, Kıbrıs Barış Harekatı’na uzanmaktadır. Ayrıca hem Yunanistan hem Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye arasında başka problemler var. Bunlar, Doğu Akdeniz sorunu ve Akdeniz’de gaz çıkarılması için yaşanan gerilimlerdir.

Kimler Yokken Türkiye Vardı?

Türkiye’nin aday olmak için ilk adımı attığı 1963 yılında Avrupa Birliği’nin üye sayısı sadece 6’ydı. Bunlar kurucu üyeler Belçika, Fransa, Hollanda, Lüksemburg, İtalya ve Batı Almanya’ydı. Türkiye’nin ise başvurduğu andaki statüsü olası aday ülke olarak yer buldu. 1987 senesinde Türkiye olası adaylıktan aday ülke konumuna getirildiğinde birlik kalabalıklaşmıştı. Danimarka, Birleşik Krallık, İrlanda, Yunanistan, Portekiz ve İspanya birliğe girdi, üye ülke sayısı 12’ye çıktı.

1987 yılında, bugün üye olan Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya ve Hırvatistan henüz kurulmamıştı. Ayrıca Slovakya ve Çek Cumhuriyeti devletleri Çekoslovakya adıyla tek bir devletti. Bunun yanı sıra, Macaristan ve Polonya, Yugoslavya çatısı altında bulunan Slovenya ve Hırvatistan ile Almanya’nın diğer yarısı Doğu Almanya Komünist rejimle yönetiliyordu. O günlerde bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne girişi düşünülemezdi bile. 1990’larda Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusu yapan Fas, coğrafi sebeplerle Avrupa Birliği’ne kabul edilmedi. Ancak Kopenhag kriterlerini uygularlarsa Fas için bir gümrük birliği anlaşması yapılacağı iletildi. Fas ise, Kopenhag kriterlerini uygulamayacağını deklare ederek üyelik başvurusunu geri çekmiştir.

Avrupa’da bulunan Norveç ve İsviçre ise Avrupa Birliği tarafından üyeliğe davet edilmiştir. Ancak, ortalama gelir ve ekonomik statülerinin bozulmaması için birliğe üye olmamışlardır. İsviçre ve Norveç, Avrupa Birliği ile sadece ticaret anlaşması ve ortak vize anlaşmaları yapmakla yetinmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir