Baskın Seçim Nedir? 2018 Seçimi Baskın Seçim mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 67 gün sonra olacağını açıkladığı erken Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet meclisi seçimleri toplumun büyük bir kesimi tarafından baskın seçim olarak değerlendirildi. Seçimin Baskın Seçim olarak değerlendirilmesinin sebeplerinin en başında, 90 gün kuralına uyulmaması geliyor. Anayasanın ilgili maddesi gereğince Cumhurbaşkanı erken seçim olmasını isterse en az 90 gün sonrasındaki ilk uygun pazar günü Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul ediliyor. Ancak TBMM daha erken bir tarihte seçim olmasına karar verebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçimi 24 Haziran 2018 olarak açıklamasının ardından meclisten bu karar geçirildi ve böylece karar Anayasaya uygun hale geldi. Bu kararın ardından konuşulan baskın seçim tartışmalarının yanında bu tabirin ne anlama geldiği de tartışılmaya başlandı. Baskın Seçim ne demek? Türkiye tarihinden baskın seçim örnekleriyle haberimizi okuyabilirsiniz.

Baskın Seçim Nedir?

Türkiye Cumhuriyeti yasalarının hiçbir yerinde baskın seçim tanımı yer almamaktadır. Ancak kimi seçimler baskın seçim olarak ifade edilebilmektedir. Bu tip seçimler, ilan eden parti dışında kalan diğer partilerin -muhalefet partilerinin- hazırlıksız yakalandığı seçimlere verilen addır. İktidar partisi tüm hazırlıklarını gizliden yaptığı çalışmalarla tamamlamış ve seçime hazırsa ve muhalefet partilerinin bu durumdan haberi yoksa, erken bir tarihte gerçekleştirilecek seçimlere baskın seçim adı veriliyor.

Aynı zamanda iktidar partisini tehdit eden bir parti kurulmuş ve seçimlere girmeye henüz yeterli duruma gelmemişken ilan edilen bir erken seçim de baskın seçim olarak ifade ediliyor. Ancak her halukarda baskın seçimin bir erken seçim olması gerekiyor.

Türkiye Tarihinden Baskın Seçim Örnekleri

Türk siyaset tarihinde baskın seçim uzun bir zamandır hiç gerçekleşmedi. Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında birer kez gerçekleştirilen bu seçimlerden sonra ilk kez bu tabiri duymuş olduk.

1946 Seçimleri

Türk Siyasi Tarihi tarihindeki ilk baskın seçimi 1946 yılında yaşadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan kadroların kurduğu Demokrat Parti henüz tam olarak örgütlenememiş ancak halk tabanında bulduğu karşılık CHP lideri İsmet İnönü’yü telaşlandırmıştı. İsmet İnönü normal şartlarda 1947’de yapılacak seçimleri bir sene geriye alarak gerçekleştirildi. Türkiye’nin ilk çok partili seçimi olan bu seçim, aynı zamanda açık oy gizli sayım esasına göre yapılmıştır.

1946 yılında yapılan bu baskın seçimde 465 olan vekil sayısının 395’ini CHP, 66’sını DP kazanmıştı. Meclise 6 kişi de bağımsız olarak katılmıştı.

1957 Seçimleri

1957 yılında bu kez de Demokrat Parti bir baskın seçim gerçekleştirdi. 6-7 Eylül olayları, Demokrat Parti’nin baskıcı yönetimi ve ekonominin bozulması karşısında Demokrat Parti daha fazla dayanamadı. 1958 yılının mayıs ayında yapılması gereken genel seçimleri 1957’nin Ekim ayına aldı. Bu kararda CHP’nin iktidarı ele geçirme korkusu olmadı. Demokrat Parti’ye rakip olarak ortaya çıkan ve bir önceki seçimlere de katılmış olan Osman Bölükbaşı liderliğinde kurulan Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin ve Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu liderliğindeki Hürriyet Partisi’nin kurulması oldu. Ayrıca Hikmet Kıvılcımlı liderliğindeki Vatan Partisi yeni kurulmuş ve Demokrat Parti’ye tam bir rakip olduğunu açıklamıştı.

Bu şartlar altında gidilen 1957 seçimleri Adnan menderes’in istediği bir sonuçla tamamlandı. Ancak Demokrat Parti büyük bir güç kaybetmişti. 75 sandalye artırılan mecliste 79 sandalyesini kaybetmiş, CHP ise 147 sandalye kazanmıştı. Bu sonuçla Demokrat Parti yeniden tek başına iktidar oldu ancak tarihinin en düşük oy oranını aldı. Ardından Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik olarak gerçekleştirdiği hamleler ise darbenin yavaş yavaş gelmesine sebep oldu. Bu hamlelerin başında ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm mal varlığına el koymak, Ulus Gazetesi’nin kapatılması, Uşak, İstanbul, İzmir ve Ankara’da İsmet İnönü’ye saldırılması gibi baskılar başı çekiyordu. Sonuçta 1960 yılında bir darbe gerçekleştirildi. Darbe yönetimin yaptığı mahkemelerin usul yönünden hatalı olduğu da çok eleştirildi ancak Menderes ve arkadaşları idam edildi.

Daha sonraki dönemlerde çok defa erken seçim ilan edildi ancak baskın olarak nitelendirilen 2018 seçiminden önceki son baskın seçim 1957’de, yani 61 yıl önce gerçekleşmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir