Hocalı Katliamı | Nerede | Ne Zaman Oldu?

Dünya insanlık tarihinin en korkunç vakalarından biri Hocalı Katliamı’dır. Azerbaycan ve Ermenistan’ın Sosyal Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden ayrılmalarından sonra toprak paylaşımı nüfus yoğunluğuna ve Sosyalist Devletler Topluluğunun belirlediği sınırlara göre gerçekleşti. Azerbaycan’ın sahibi olduğu Dağlık Karabağ Bölgesi, Ermeni ve Azeri nüfusun beraberce yoğun olarak yaşadığı bir bölgeydi. Bu bölgede hak iddia eden Ermenistan, 1991 yılı itibariyle burada sivil halk nezdinde sistematik saldırılar başlattı. Ermeni ordusunun da devreye girmesiyle Azerbaycan ile Ermenistan arasında meydana gelen savaşlar sonucunda Dağlık Karabağ’da Azeri sivil nüfusu hızlı bir azalma yaşadı.

Bu sistematik saldırıların en şiddetlisi Hocalı’da yaşandı. 26 Şubat 1992’de Hocalı’da kadın, çocuk ve yaşlıların da aralarında bulunduğu 613 kişi öldürüldü. 150 kişiden hiç haber alınamayan Hocalı’da 1275 kişi ise Ermenilerin esiri oldu. 11 bin 365 kişinin yaşadığı Hocalı’nın nüfusu 3 bin civarına kadar düştü.

Hocalı Nerede?

Hocalı, bugün Ermenistan’a bağlı özerk bir devlet olarak kabul gören Dağlık Karabağ Özerk Cumhuriyeti’nde, Azerbaycan ve Türkiye’nin resmi görüşüne göre Azerbaycan’ın işgal edilmiş Dağlık Karabağ Bölgesi’nde bulunmaktadır. Dağlık Karabağ’ın tek hava alanının bulunduğu yer olan Hocalı, hem Ermenistan, hem de Azerbaycan için stratejik bir öneme sahipti. Başkent Hankendi’nin yaklaşık 35 kilometre kuzeyinde ve vadilerin arasında düzlük bir arazi üzerine kurulu olan Hocalı köyünün ismi Ermeni yönetimince değiştirilerek Ivanyan yapıldı.

Hocalı, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a yakın bir bölgesinde yer almasına karşın katliam engellenemedi. Sınır üzerinde bulunan Kıyaslı kasabasına Hocalı’nın mesafesi yaklaşık olarak 15 kilometre olup yolu düzlük bir araziden oluşmaktadır.

Hocalı Katliamı’nı Hazırlayan Sebepler

Hocalı Katliamı yaşanmadan önce Karabağ Savaşı’nda Hocalı’nın hemen batısında bulunan tepede Azerbaycan kuvvetleri bulunmaktaydı. Azerbaycan’In bir ileri karakolu konumunda bulunan bu tepede 360 hafif silahlı Azeri askeri görev alıyordu. 1991’in Aralık ayında Hocalı’yı Azerbaycan’a bağlayan Kerkicahan kasabasının Ermenilerce ele geçirilmesi Hocalı’yla Azerbaycan’ın arasındaki tüm irtibatı kesti. Helikopterler vasıtasıyla ulaşımın sağlandığı Hocalı’ya bu olaydan 2 hafta sonra bir Azeri helikopterinin düşürülmesi sebebiyle hava desteği de sağlanamadı. Düşürülen bu helikopterde toplam 20 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında insan hakları gözlemcileri de bulunmaktaydı.

Aralık ayından 25 Şubat tarihine kadar Hocalı sivil veya askeri hedef gözetmeksizin sürekli olarak bombardıman altında tutuldu.

Hocalı Katliamı

25 Şubat’a kadar devam eden saldırılar, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece yarısında Ermenilerin köye sızmasıyla katliama dönüştü. 360 kişilik Azeri ordusunu bertaraf eden Ermeni milisleri Hocalı köyüne de girerek burada hedef gözetmeksizin yaşlı, çocuk, kadın ve erkeklerden oluşan 613 kişiyi öldürdü. Kadınlara tecavüz eden, hamile kadınların karınlarını deşen Ermenilerin köyü tamamen yağmaladıkları da Birleşmiş Milletler İnsani Gözlem raporlarına girmiştir.

ASALA’da komutanlık yapan Monte Melkonyan’ın günlüğünde yazdığı satırlar, katliamdan birkaç sene sonra, Melkonyan’In kardeşi tarafından ABD’de kitap haline getirildi. Günlükte şöyle yazıyordu;

“Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı’nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudakı açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ’ın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam’a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı” diye konuşmuştu. Arabo’nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkartarak bıçaklamaya başlamışlar.

Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgarın sesi ıslık çalıyordu, ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgar henüz erkendi.

Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek “Disiplin yok” diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.”

Bugün Ermenistan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan ve o günlerde orduda komutanlık yapan Sarkisyan ise verdiği bir röportajda “Hocalı’dan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık. Ve olay işte bu.” şeklinde konuşarak, sivil halka yapılan katliamı, Ermenilerin ciddi olduğunun göstergesi olarak soğukkanlılıkla yorumlamıştır.

Köyde 63 çocuk, 70 yaşlı, 106 kadın olmak üzere toplam 613 sivil öldürülmüştür.

Hocalı Katliamı’ndan Sonra

Karabağ Savaşı, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri tarafından yakından takip edilmiş ancak Hocalı Katliamı engellenememiştir. İnsan Hakları İzleme örgütü’ne göre Hocalı’da yaşananlar Karabağ Savaşı’nın en büyük katliamıdır. İnsan Hakları izleme Örgütü ölü sayısını en az 161 olarak kabul etmiştir.

Meksika ve ABD’nin California Eyaleti Hocalı’da yaşananları “Soykırım” statüsünde kabul etmiş, Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisinde bulunan 31 üye, tüm köyün katledilerek soykırım yapıldığına dair rapor hazırlamıştır. Parlementerlerin 12’si Türkiye, 8’i Azerbaycan temsilcisidir. Geriye kalan parlamenterler içerisinde ise, 3 Birleşik Krallık, 2 Arnavutluk, 1 Bulgaristan, 1 Lüksemburg, 1 Yugoslavya, 1 Makedonya, 1 Norveç ve 1 Polonya temsilcisi bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir