Karboğazı Baskını | Her 1 Kişi 15 Kişiyi Yendi

Türk Tarihinin önemli zaferlerinden biri Karboğazı Baskını’dır. Gülek Boğazı Baskını veya Karboğazı Savaşı olarak da bilinir. 44 Türk Kuvvayi Milliyecinin 700 donanımlı Fransız askerini etkisiz hale getirdikleri savaştır. Türk Tarihinde önemli bir yeri olan bu savaş, aslında onlarca ufak tefek başarılı muharebelerin yaşandığı ve külliyen Türk Kurtuluş Savaşı olarak bilinen büyük mücadelenin bir parçasıdır. Üzerinde mutabık olunan bir konu ise; böyle bir zafer falancaların tarihinde yaşanmış olsaydı hakkında kaç film çekilirdi, nasıl destanlaştırılırdı.

Tarihimizde yaşanmış yüzlerce savaş içerisinden belki de sıra Karboğazı Baskını’na gelmedi. Yine de bu savaşın nasıl yaşandığına dair büyük meraklar var. Karboğazı Baskını’nda nasıl olmuştu da 44 düzensiz asker; 700 kişilik düzenli ve donanımlı bir Fransız birliğini imha edebilmişti. Bunlardan 150’sini öldürmüş, geriye kalanını esir almış ve hayvanlarıyla silahlarını ele geçirmişti? Turgut Özakman, Karboğazı Baskını için, “saklı kalmış bir mutlak Türk zaferidir” demiştir.

Karboğazı'nda Gözetleme BölgesiKarboğazı’nda Gözetleme Bölgesi

Karboğazı Baskını Nedir?

Karboğazı Baskını, 44 Kuvvayı Milliye askerinin 700 kişilik Fransız birliğini imha ettiği savaşın adıdır. Savaş, Türklerin bir anda Fransız karargahına baskın yaparak elde ettiği bir mutlak zaferdir. Mutlak zafer, savaşlarda bir tarafın çok çok az zayiat vermesine karşılık düşmanın tüm unsurlarını veya tamamına yakınını etkisiz hale getirmesine denir. Fransızlar Mondros Mütarekesi’nin ardından barış şartlarına uymayarak Çukurova’yı istila etti. Burada Toros Dağları’nı kontrol altına almak istediler. Bu sayede Anadolu’dan olası bir saldırının önünü kesebileceklerdi. Gülek Boğazı bölgesinde yerleşen 700 kişilik bir Fransız Karargahı, burada bekledi. Bölgede bulunan Kuvvayı Milliyecilerin gerçekleştirdiği saldırıyla çoğu esir alındı. Bu savaş, tarihe geçmiş en az zaiyatlı savaşlardan biridir. Adına Karboğazı Baskını, Karboğazı Savaşı veya Gülek Geçidi Savaşı denir.

Boğaz'ın genel görünüşüBoğaz’ın genel görünüşü

Karboğazı’nın Stratejik Önemi

Karboğazı, diğer adıyla Gülek Geçidi iki yanında dik yamaçların bulunduğu bir geçittir. Stratejik açıdan az sayıda askerle savunma yapılabilecek bir konumda bulunan Gülek Geçidi, yıllarca Adana Bölgesi’ne ulaşımda Toros Dağları’nın geçilmesi için kullanılmıştır. Bölgenin topoğrafyasını bilen askerler tarafından mükemmel bir savaş ortamı oluşturmuştur. Karboğazı mevkii, geçtiğimiz son birkaç yılda çok meşhur olmuş fotoğrafların da çekildiği bölgedir. Bu bölgede fotoğraf çekilen insanların, tam da bu noktanın tarihi önemini bilip bilmedikleri ise meçhuldür.

Bölge manzarasından dolayı da turistik öneme sahipBölge manzarasından dolayı da turistik öneme sahip

Karboğazı Baskını’nın Aşamaları

Karboğazı Baskını, olayın öncesi, gerçekleşme aşamaları ve sonrası olarak ele almak mümkündür. İnternette yer alan kayıtlardan bir çoğunda bu bilgilerin bulunmadığını göz önünde bulundurursak bu listelemenin çok önemli olacağını düşünüyoruz. Tarihi olayları ele alırken de sebep sonuç bağlamı içerisinde değerlendirmenin önemi büyüktür. Bundan hareketle, biz de bu yazımızda Gülek Boğazı Baskını’nın sebeplerini ve sonuçlarını eklemeye gayret göstereceğiz.

"<yoastmarkBoğaz hala Adana Ankara arasındaki yol olarak işlev görüyor.

Baskına Giden Yol

Karboğazı Baskını’nın meydana gelmesinin en önemli sebebi Fransızların Mondros Mütarekesi’nin maddelerini ihlal etmeleridir. Toroslarda yerleşik durumda bulunan ve dağınık birlikler şeklinde mücadelesini sürdüren Kuvvayı Milliye askerleri vardı. Bunlar düzensiz birliklerdi. Çoğunluğunu yörükler oluşturuyordu. 44 kişilik birlik, Fransızların Gülek Geçidini kontrol altında tutmasının ne anlama geldiğinin farkındaydı. Bu önem, Adana ve Mersin’i bir daha kurtaramamak anlamına geliyordu.

Fransız askerlerinin Gülek Geçidi’ni ele geçirmeleri sonucu, 44 kişi harekete geçmeye karar verdi. Bunlar, arazi yapısını çok iyi bilen Kuvvayı Milliyecilerdi. Gülek Geçidinde harekete geçtiklerinde, 1920 yılının 27 Mayıs’ı 28 Mayıs’a bağlayan geceydi.

Mondros Mütarekesi veya Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918’de imzalandı; Ancak Fransızlar ise Mersin ve Adana’yı Fransızlar 17 Aralık 1918’de işgal etti.

Mondros Ateşkes Antlaşması’nın maddeleri gereğince Osmanlı Ordusu silah bırakmıştı. Bu arada Gülek Boğazı Baskınını gerçekleştiren askerler ise silahını bırakmayan askerlerdi. Ama fiilen ordudan terhis edildikten sonra Kuvvayı Milliye’ye katılmışlardı.

Karboğazı sarp ve dik yamaçlara sahipKarboğazı sarp ve dik yamaçlara sahip

Baskın Öncesi

Fransız askerleri, 25 Mayıs 1920 günü, geceye kadar intikal yaptılar. Gece vakti geldiğinde Yaylaçukuru isimli köyün yanından geçtiler (Şimdiki Gülek Köyü). Yaylaçukuru köyünden geçen Fransızları fark eden bazı köylüler onları takip ettiler. Ve Tekir köyü (Bugünkü Akçatekir) yolunu kullandıkları anlaşılmıştır.

Gülek ve Akçatekir yolunun devamında Pozantı ilçesi vardır ve Akçatekir’den Pozantı’ya yaklaşık olarak 13 kilometredir. Bu mesafe, zırhlı bir askeri birliğin yaklaşık olarak 3 saatlik yürüme mesafesidir. Ayrıca Fransızların bir avantajı da yanlarında bölgeyi çok iyi bilen kılavuzlar kullanmasıdır. Bu yol bugün bile Adana-Ankara karayolu olarak kullanılmaktadır dolayısıyla ulaşımın en elverişli olduğu bölgedir.

Yaylaçukuru köyünden milislere katılan Aydınlı aşiretinden 12 kişi vardı. Bu köylülere Kuvvayı Milliye Müfreze Komutanı Kemal Bey (Kemal Ekin) komuta ediyordu. Bu ekip, Fransızlar’ın Pozantı ile Tekir köyü arasında karargah kurduklarını gördü. Böylece gözetleme faaliyetine başladılar. Bu faaliyetlerde Fransızların yanlarında bulunan hayvanlardan silah sayısına kadar her şeyi tespit ettiler.

Karboğazı Baskını Anı

Tarih 27 Mayıs 1920’yi gösterdiğinde gece yarısı baskın yapmaya karar verdiler. Buranın boğazın dar bir bölgesinde bulunulması sebebiyle Kuvvayı Milliye boğazın iki tarafından ateş açılması sonucu düşmanı bozguna uğratabilecekleri kanaatine vardılar. 44 kişilik birlik 3 parçaya halinde hareket etti. Buna göre 17 kişilik birlik Pozantı yolu üzerinden harekete geçecek. Geri kalan 17 kişilik birlik ise Tekir Köyü’nü takip eden yoldan geleceklerdi. Geriye kalan 10 kişilik bir grup ise sadece gözetleme faaliyeti yapacaktı. Böylece Gülek’in güneyini takip eden Adana yolundan Fransızlara destek gelmediğinden emin olacaklardı. Hem de kaçan Frasnız askeri olup olmadığını tespit edeceklerdi. Ayrıca 10 kişilik grubun dağlarda dağınık halde bulunmaları sebebiyle, boğazdan değil de dağlara doğru kaçacak Fransızlar olursa onları imha edeceklerdi.

Karboğazı Baskını için saldırıya geçtikleri gece puslu ve yağmurlu bir geceydi. Bu sayede iklim şartları baskın yapan birliğin, yani Kuvvayı Milliye’nin lehine olacaktı. Nitekim, 17’şer kişilik iki grubun eş zamanlı olarak saldırıya geçmesi sonucu Fransız birlikleri şoka uğradı. Bir kısmı kapalı bir vadiye doğru (Yılan Ovası) kaçtı. Yaklaşık 150 kişilik bir Fransız birliği ise karargahın bulunduğu yerde öldürüldü. Kapalı vadi yönünde kaçan Fransızların tamamı ise esir alındı. Savaşın tahmini olarak bugünkü Eskikonacık ile Yenikonacık köyleri arasında bir bölgede gerçekleştiği tahmin ediliyor.

Karboğazı Baskını'nın HaritasıKarboğazı Baskını’nın Haritası

Karboğazı Baskını’nın Sonuçları

Gülek Boğazı Baskını’nın en önemli sonuçlarından biri, Kuvvayı Milliye’nin hiç kayıp vermeden 700 kişilik bir Fransız birliğini yok etmesi ve bu sayede büyük bir moral depolaması olmuştur. Ayrıca Fransız birliğinden yaklaşık 1000 adet tüfek ve bir miktar kurşun ele geçirilerek bölgedeki Kuvvayıo Milliye faaliyetlerinin kuvvetlenmesine katkıda bulunmuştur. Bunun dışında 2 top, 8 makineli tüfek, 90 katır ve 13 adet de kadana adı verilen sarp coğrafi şartlarda rahatlıkla kabiliyet yeteneği olan çok kuvvetli cins atlardan ele geçirilmiştir. Esir Fransızları, Jandarma Tabur Komutanı Teğmen Hasan Bey’e teslim aldı. Böylece ileride Fransızlarla yapılacak bir barış görüşmesinde esirlerin statüsünün Türk tarafının elini güçlendirecekti.

Elde edilen ganimetlerin bir kısmı Gülek (Yaylaçukuru) köylülerine hediye edildi. Bölgeye Fransızların hakim olamaması sonucunda, Adana ve Merisn’in kurtarılmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” sözüne ilham kaynağı olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca Mustafa Kemal, “Devamlı başarılarınızı tebrik eder, size ve kahraman Kuvayı Milliyemize selam ve teşekkür ederim.” şeklinde bir telgraf çekerek Kuvvacıları tebrik etmiştir.

Bu kazanılan zafer, Lozan Antlaşmasına giden ve tuğla tuğla örülen Kurtuluş Savaşı’nın en önemli faktörlerinden biridir. Yeri gelmişken, Barış Antlaşması’nın Yıldönümünde Lozan mı Sevr mi başlıklı yazımızda Lozan Antlaşması ile Sevr Antlaşması’nın karşılaştırmasını okuyabilirsiniz.

Karboğazı Toros Dağları'nın arasında dar bir geçittirKarboğazı Toros Dağları’nın arasında dar bir geçittir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir