Osman Hamdi Bey’in Ailesi ve Kökleri?

Osman Hamdi Bey’in Rum olup olmadığı en çok sorulan sorular arasında. Bu soruların kısmen haklı olduğunu görüyoruz. Büyük ihtimalle de Rum kökenli. Ancak bunun pek de bir önemi yok. Yine de Osman Hamdi Bey’in aile köklerine, özellikle sadrazam babasının hayatına odaklanmamız lazım. Osman Hamdi Bey, 30 Aralık 1842’de İstanbul’da doğdu ancak babası Sakızlıdır.

Babası Sadrazam İbrahim Edhem Paşa, Sakız adasında doğdu ve Rum olduğu iddia edilmektedir. Ne var ki bunun doğru olup olmadığı henüz ispat edilmemiştir. Osman Hamdi Bey sadrazam olan babasının yanında hayata İstanbul’da gözlerini açmış, evin en büyük oğludur. Önce Osman Hamdi Bey’in babası İbrahim Edhem Paşa’nın hayatını inceleyelim;

Osman Hamdi Bey’in hayatı için:

Sadrazam İbrahim Edhem Paşa (1818-1893)

Osman Hamdi Bey’in babası Sadrazam İbrahim Edhem Paşa 1818 yılında o dönem Osmanlı toprağı olan Sakız Adası’nda dünyaya gelmiştir. 1822’de İbrahim Edhem Paşa 4 yaşındayken Sakız Adası’nda bir isyan çıkar. Bağımsız Yunanistan’ın kurulmasını ve Sakız Adası’nın da Yunanistan’a bağlanmasını isteyen Rumlar tarafından başlatılan bu isyan sonucunda Osmanlı Devleti’nin Kaptan-ı Deryası Nasuhzade Ali Paşa isyanı bastırmak üzere adaya çıkar.

Nasuhzade Ali Paşa’nın adaya çıkmasından önce adada nüfusun çoğunluğunu Rumlar oluşturuyordu. Rumların Türklere karşı girişmiş olduğu pogrom dolayısıyla Türkler hisara çekilmişlerdi. Nasuhzade Ali Paşa, isyanı bastırırken 120 bin nüfusluk adada 54 bin kişiyi öldürdü. Bunun yanında Müslümanlığa geçmeyenlerin de idam edilmesi emri verdi. Pek çok kişi köle olarak satıldı veya adadan kaçtı. Dünyada bir Sakız Adası diasporası meydana geldi. Sonu Kurtuluş Savaşı’na kadar uzayacak, Batılı ülkelerin bağımsızlık yolunda Yunanistan’ı desteklemesinin temellerini de bu diaspora oluşturdu.

Delecroix'nin "Sakız Adası Katliamı" tablosu, 1824, Louvre MüzesiDelecroix’nin “Sakız Adası Katliamı” tablosu, 1824, Louvre Müzesi

İşte sonradan sadrazam olacak, Osman Hamdi Bey’in babası İbrahim Edhem Paşa, bu isyandan sonra Sakız Adası’ndan İzmir’e göç etti. Kimi kaynaklara göre bu geçiş, köle olarak satıldıktan sonra gerçekleşmiştir ve Rum’dur. Kimi kaynaklara göre ise, isyan bastırılmadan önce anne ve babası Rumlar tarafından öldürülmüş bir Türk’tür. Bazı kaynaklar ise Türk olan ailesinin isyandan İzmir’e kaçtıktan sonra kendisini evlatlık verdiğini söyler. İşte bu noktada İbrahim Edhem Paşa’nın soyu hakkında rivayet muhteliftir.

Öksüzlükten Devlet Adamlığına İbrahim Edhem Paşa

İbrahim Edhem, 4 yaşındayken İzmir’de çocuk sevgisi ile bilinen ve 10’un üzerinde çocuğu evlat edinmiş, daha sonra da 1838-1839 yıllarında sadrazam olacak Koca Mehmed Hüsrev Paşa’nın koruması altına girer. Zekasıyla kısa sürede kendisini gösterir. Eğitim için Fransa’ya gönderilir. Hatta Fransa’da okurken ünlü bilim adamı Louis Pasteur ile sınıf arkadaşı olur ve okulunu Pasteur’un önünde birincilikle bitirir.

Eğitimini başarıyla tamamlayıp ülkeye döndüğünde artık batılı anlamda Osmanlı Devleti’nin ilk maden mühendisi olmuştur. Yurda döndükten sonra 1856’da Hariciye Nazırlığı, 1859’da Ticaret Nazırlığı, 1863’te Ticaret ve Nafia Nazırlığı, yine 1863’te Maarif (Eğitim) Nazırlığı, 1865’te tekrar Ticaret Nazırlığı yapmıştır. Tırhala ve Yanya valiliklerinin ardından tekrar bakanlık görevlerinde bulunmuş, Divan-ı Ahkam ve Adliye Nazırlığı ile Nafia Nazırlığı sonrası 3 ay Berlin Büyükelçisi olmuştur. Berlin’den döndükten sonra yine 3 ay Şura-yı Devlet reisliği yapmıştır. Bu görevleri esnasında Sultan 2. Abdülhamid’e Fransızca öğretmenliği yaptığı da bilinmektedir.

93 Harbi Sadrazamı İbrahim Edhem Paşa

2. Abdülhamid İbrahim Edhem Paşa’yı sadrazamlığa tayin etti ve 1 yıl (5 Şubat 1877’den 11 Ocak 1878’e kadar) sadrazamlık yaptı. İbrahim Edhem Paşa’nın sadrazam oluşu da ayrılışı da talihsizdir. Osmanlı Devleti’nin kudretli sadrazamlarından Mithat Paşa, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi)‘ne girişi engelleyemediği için padişah azletmişti.

İbrahim Edhem Paşa ise 93 Harbi’nin ortasında sadrazam olarak kendisini bulmuştu. Bu savaşta bütün yetki ve sorumluluklar kendisine aitti. Plevne Savunması’nın başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından padişah onu da görevinden aldı. Yerine Ahmed Hamdi Paşa göreve geldi.  Ne var ki, o yıl (1878) Osmanlı Devleti’nin tarihinde en çok sadrazam değişen dönem olmuştur. İbrahim Edhem Paşa ile beraber toplam 7 sadrazam 1878 yılı içerisinde sadrazamlık koltuğunda oturdu.

İbrahim Edhem Paşa, sadrazamlıktan alınınca önce Viyana Büyükelçisi (1979-1882) oldu. Sonra da Dahiliye Nazırı (1883-1885) olarak devlete hizmet etti ve emekli oldu. 1895 yılında İstanbul’da vefat etti. 4 erkek, 2 kız çocuğu babası oldu. Erkek çocuklarından üçü Türk tarihine damga vurdular.

Osman Hamdi Bey’in Kardeşleri

Kendisinden küçük Halil Edhem (Eldem), İsmâil Galib ve Mustafa isminde üç erkek kardeşi ile adları bilinmeyen iki kız kardeşi vardır. Halil Edhem Eldem, de ağabeyi gibi müzecilik ve tarih üzerine meraklıdır. Almanya’da Felsefe eğitimi almış ancak Türkiye’de Asar-ı Atika Müzesi müdürlüğü ile ağabeyinin kurucusu olduğu Sanayi-i Nefise Mektebi müdür muavinliği de dahil pek çok sanat ile ilgili görevler almıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra Türk Tarih Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) kurucularından biri olmuş, 1932’den sonra vefat ettiği 1938’e kadar 2 dönem milletvekilliği de yapmıştır.

Ayrıca 1990 yılında öldürülen MİT müsteşarı Hiram Abas’ın da anne tarafından dedesi ve Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü hocalarından Prof. Dr. Edhem Eldem‘in büyük dedesidir.

Ömrünün son dönemlerinde Ressam Osman Hamdi Bey'in kardeşi Halil Edhem EldemÖmrünün son dönemlerinde Halil Edhem Eldem

Diğer kardeş İsmail Galib ise ilk Türk nümizmatlarından biridir. Osmanlı, Selçuklu, Abbasi, Tolunoğulları, Bizans ve pek çok diğer devletlerin paraları hakkında toplamda 4 adet para kataloğu basmıştır. Nümizmatikler için hala en önemli kaynaklar arasında gösterilen bu eserleri oğlu Mübarek Galib Bey İstanbul Darphanesi’ne satmıştır. 48 yaşında iken 1895’te vefat etmiştir. Osman Hamdi Bey’in 3 erkek kardeşinden en az ünlü olanı ise Mustafa’dır. En küçük kardeş olan Mustafa Bey’in de İstanbul Gümrük Müdürü olarak görev yaptığı bilinmektedir.

Annesi ise, Sultan 2. Abdülhamid’in Yağlıkçılar Kahyası Hacı Mustafa Ağa’nın kızı Hatice Hanım’dır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir