Fay Hattı Nedir? Türkiye’deki Fay Hatları

Fay hattı her levha ayrımında karşımıza çıkar. Levhaların birbirleriyle uzaklaştığı veya yaklaştığı yerde fay hattı görürüz. Bunun dışında daha küçük, lokal fay hatlarını da görmek mümkün. Bu küçük fay hatları, yıkıcı olmayan depremler üretirken büyük levhaların birleştiği yerde büyük hattı görüyoruz ve bunlar da doğal olarak büyük depremler üretir.

Fay hattı, gözle görülmez. Bir deprem sonucu yer yüzünde yarıklar oluşur ve bu yarıklardan tespit edilebilir. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte, yüzey taramasını elektronik olarak yapmak ve böylece olası depremleri tespit etmek mümkün.

Özellikle çok yakın zamana kadar denizlerdeki fay hatları tespit edilemezken, bugün denizlerde çalışma yapmak çok daha kolaydır. Flu TV’ye katılan Cenk Yaltırak, olası Büyük İstanbul Depremi için Marmara Denizi’nde yaptıkları çalışmaları anlatıyor. Aşağıdaki videodan onu izleyebilirsiniz.

Buna göre, bundan 10-15 yıl önce dünyanın en bilinmeyen bölgelerinden biri olan Marmara Denizi, bugün en çok bilinen yerlerinden biri olmuş durumda.

Fay hatlarının bölümlerine segment denir. Türkiye’de büyük iki adet fay hattı ve bunların farklı segmentleri vardır.

Öncelikle Türkiye’nin aktif bir tektonik kuşak üzerinde bulunduğunu söylemek gerekiyor. Tektonik bölgelerde daha sıklıkla tektonik depremler olur. Volkanik ve Çöküntü depremileri de diğer deprem türleridir. Türkiye’de volkanik dağların tamamı sönmüş durumdadır. Çöküntü depremleri de daha çok Konya gibi yer altı sularının kullanıldığı bölgelerde göze çarpar.

Türkiye’deki Fay Hatları

Türkiye’deki en uzun fay hattı, Kuzey Anadolu Fay Hattı’dır. Ancak dünyadaki en uzun fay hattı olan Kızıldeniz Fay Hattı’nın başlangıç noktası da Türkiye’de Kahramanmaraş’tadır. Kahramanmaraş’ta, Doğu Anadolu Fay Hattı ile Kızıldeniz Fay Hattı kucaklaşır. Aslında bu bölge, Arabistan Levhası’nı çepçevre sarmaktadır. Bunların detaylarını inceleyelim.

Türkiye’deki Fay Hatları: Siyah çizgiler lokal fayları gösterirken, sarı ve mavi çizgiler levha sınırlarıdır.

Kuzey Andolu Fay Hattı (KAF)

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Türkiye’nin doğusunda Bingöl’den başlayarak Marmara Denizi’ne kadar uzanır. Burada Marmara Denizi’nin altına girerek devam eder. Gelibolu Yarımadası’ndan Saros Körfezi’ne çıkar.

Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzeyinde Avrasya Levhası, güneyinde ise Anadolu Levhası bulunmaktadır. Anadolu Levhası, Avrasya Levhası’nın bir parçası gibi olsa da Arabistan Levhası’nın Anadolu’yu sıkıştırması sonucunda hareket eden bölgenin Avrasya Levhası’na baskı yaptığı sınırdır.

KAF’da tarih boyunca pek çok deprem felaketi yaşandı. Türkiye tarihinin ölçülmüş en büyük depremi olan 1939 Erzincan Depremi, 7.9 büyüklüğündedir ve bu fay hattı üzerinde yer alır.

Erzincan’da 1939’daki 7.9 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği bölge.

Erzincan Depremi’nden sonra 1942’de Tokat-Erbaa’da 7.0, Kastamonu’da 1943 yılında 7.2, Bolu’da 1944 yılında 7.2 büyüklüğünde depremler silsilesi yaşanmıştır. Bugün bu depremlerin birbirini tetiklediği düşünülmektedir.

Kuzey Anadolu Fay Hattı

1957’de yine Bolu’da 7.1, 1967’de aynı yerde 7.2, son olarak 1999’da Gölcük’te 7.4 büyüklüğünde depremler üretmiştir. Gölcük Depremi’nden sonra, bilinen ilk kez doğuda bir yer tetiklenmiş ve Düzce’de 7.2 büyüklüğünde bir başka deprem meydana gelmiştir.

Kuzey Anadolu fay Hattı’nın Marmara Segmenti.

Bu depremler, oluş sıraları, büyüklükleri aslında bize Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın ne kadar ciddi bir fay hattı olduğunu göstermektedir. Öte taraftan gerek hareketi gerek karakteri açısından California’da bulunan San Andreas Fay Hattı ile benzerlikleri dikkat çekicidir.

KAF üzerinde yer alan bu her bir depremin meydana geldiği yer, fay hattının bir bölümünü kırmıştır. Bu bölümlere “segment” denir.

Bugün deprem beklenen bölüm Marmara Denizi’dir. KAF üzerinde Marmara Segmenti’nin kırılmasını bekliyoruz. Konu hakkında kaleme alınan Mine Kırıkkanat’ın Bir Gün Gece kitabı bu konu hakkında yapılmış edebi bir eserdir. Bu kitapta edebiyatçı, bu depremin sonuçları üzerine durmuştur. Ayrıca aşağıda yer alan KAF ve diğer Fay Hatları bölümünde bulunan Güney Marmara bölümüne bakabilirsiniz.

2023 Kahramanmaraş Depremleri sonucunda, stresin tekrar Erzincan-Bingöl bölgesine yüklenmiş olabileceğinin altını çizen Naci Görür, deprem konusunda Marmara kadar Erzincan segmentinin, özellikle de Yedisu Fay Zonu’nun dikkate değer olduğunu vurgulamaktadır.

Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF)

Doğu Anadolu Fay Hattı, Arabistan Levhası ile Avrasya Levhası sınırı boyunca ilerleyen bir fay hattıdır. Himalayalar’ın devamı niteliğinde olsa da Anadolu Levhası ile Arabistan Levhası’nın kavuştuğu noktada farklı bir isimle anılır.

Arabistan Levhası’nın Avrasya Levhası ile birleştiği en uç bölge

Bingöl’de Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı olarak iki parçaya ayrılır. Doğu Anadolu Fay Hattı’nın başladığı yer burasıdır. Ancak Karlıova üzerinde birleşim noktası bulunduğu için bu bölge oldukça aktif bir bölgedir. Aynı zamanda Arabistan Levhası ile Avrasya Levhası’nın da tam birleştiği nokta burasıdır. Arabistan Levhası her yıl 6.65 santimetre baskı uygulamaktadır. Bu da meydana gelen depremlerin sıklığını ve büyüklüğünü etkilemektedir.

Elazığ-Sivrice Segmenti

Bingöl-Adıyaman arasında düz bir hat şeklinde ilerleyen DAF, burada 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana getirdi. Farklı zamanlarda daha küçük depremlerle bu bölüm yavaş yavaş kırılarak yıkıcılığının az olmasına sebep oldu. Ancak bu depremden sonra Prof. Dr. Naci Görür, Kahramanmaraş tarafına dikkat çekerek uyarılarda bulundu. 24 Ocak 2020 Elazığ depreminden tam 3 yıl sonra, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta bir deprem meydana geldi. 7.7 büyüklüğündeki bu depremden 10 saat sonra, bu sefer Kahramanmaraş’ın kuzeyindeki Elbistan yakınlarında 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha oldu. 2 hafta sonra, 20 Şubat 2023’te Hatay’ın Defne ilçesinde 6.4 büyüklüğünde üçüncü bir deprem bunu takip etti.

Kahramanmaraş Depremleri ve Doğu Anadolu Fay Hattı

Bu depremlerin tamamı düşünüldüğünde, ortaya çıkan yıkımın boyutları 27 Aralık 1939 tarihindeki Erzincan depreminden daha büyüktü. Ancak bu depremler zaten beklenen depremlerdi. Türkiye’de kaç kişinin ölümüne sebep olduğu, şu tarihe kadar netleşmeyen, bilinen 45 binin üzerinde olduğu bu depremden sonra Naci Görür iki noktaya daha dikkat çekti. Bunlardan birisi Kıbrıs, bir diğeri de Adana.

Adana’nın da içinde bulunduğu Çukurova Levhası, Elbistan depremi ile yüklenmiş olabilecekken Kıbrıs da Pazarcık depremiyle tetiklenmiş durumda. Peki diğer depremlerde gözler tek yere çevrilmişken burada neden üç bölgeye dikkat çekiliyor?

Üç levhanın kesiştiği bölge

Bunun sebebi depremin ilk kırılmasının meydana geldiği Pazarcık-Nurdağı arası. Burada bulunan Nurdağı, tam olarak Avrasya, Arabistan ve Afrika Levhalarının kesişim noktasında. Dolayısıyla stres batı ve güneye doğru gitti. Güneyde Hatay’da bir deprem daha meydana gelerek burayı boşalttı. Ve böylece daha güneye, Kızıldeniz Fay Hattı’na doğru gitti.

Kuzeydoğu Akdeniz

Ancak, Hatay üzerinden Akdeniz’e doğru devam eden yerel fay hatları da bulunuyor. Aynı zamanda Kahramanmaraş’ın kuzeyinde de bir bölge var. Burası da Adana bölgesini sıkıştırıyor. Aynı zamanda da Afrika Levhası Adana’nın güneyinden devam ediyor.

Diğer Fay Hatları

Anadolu Levhası, Avrasya, Arabistan ve Afrika Levhalarının arasında yer alır. Ancak burası aslında tek başına bir levha olarak kabul edilmez. Sıkıştırılmış bölge olarak karşımıza çıkıyor. Coğrafyamızın bu kadar dağlık olmasının temel sebebi de bu sıkışmadan kaynaklanıyor.

Bu sebeple, sadece bu iki büyük fay hattında oluşan depremlerin dışında irili ufaklı pek çok deprem yaşıyoruz. Anadolu’daki diğer bölgelerde yaşadığımız depremler, dünyanın geri kalanına göre yıkıcılığı düşük depremlerdir. Buna karşın sıklığı fazladır. Çünkü sürekli hareket halinde bulunan bir coğrafyada yer alır.

Ege Fayları

Burada en yoğun bölge Ege Bölgesi’dir.

Ege Bölgesi fay hatlarıyla kaplı bir bölgedir

Ege Bölgesi’nde dağlar denize dik olarak uzar. Bu yer şekli akla coğrafyanın erken dönem konularından horst ve grabenleri getirir. Yükselti ve çöküntü alanlarından oluşmaktadır.

Baba Burnu

Çanakkale’nin Bababurnu köyünde bir yazlığı bulunan Celal Şengör, burayı jeolojik açıdan da çok sevdiğinden bahsetmişti. Ayrıca burasının zaman içerisinde bir ada haline geleceğinin de altını çizmişti. Celal Şengör’e göre burada yaşadığımız depremler, Ege Denizi’nin şimdiki coğrafyası hakkında da bize bilgiler veriyor.

Ege Denizi, dünyanın en çok ada bulunan iç denizlerinden biri.

Ege Denizi, dünyanın en çok ada bulunan iç denizlerinden biri. Bu denizin milyonlarca yıl içerisinde depremlerle çökmeler sonucu oluştuğu tahmin ediliyor. Ege Denizi, depremlerin yoğun olarak yaşandığı ve bizi de çok sık etkileyen bir bölge. 2014 yılında Limni Adası yakınlarında yaşadığımız ve İstanbul’dan hissedilen bir depremdi. Büyüklüğü 6.5’ti. Yine Sisam Adası açıklarında 30 Ekim 2020’de 7 büyüklüğünde bir başka deprem daha olmuştu. Peşine 4 Kasım 2020’de İzmir’de 6.6 büyüklüğünde bir deprem daha yaşadık. Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’de bir başka deprem daha beklediğini açıkladı.

Ege Bölgesinde olan faylar, Batı Anadolu boyunca Ege Denizi’ne dik olarak uzar. Bu faylar, Ege Bölgesi’nin doğal coğrafi yapısını oluşturmuştur. Dağların denize dik uzaması, bu depremler sonucu oluşan yüksekliklerdir. Ayrıca fay hatları boyunca Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Gediz Nehirleri uzanır.

Güney Marmara Fay Hatları

Güney Marmara da Ege Bölgesi’nin devamı niteliğindedir.

Eskişehir-Çanakkale arasında bulunan fay hatları

Eskişehir, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale boyunca uzarlar. Burası, 1999 depreminin meydana geldiği Gölcük’ten başlayarak ayrılan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın devamı niteliğindedir. Marmara Denizi’nin, burada ayrılan fay hatlarının orta kısmının çökmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Ayrıca, sessiz kalmış bölgelerden de biridir.

İç Anadolu- Niğde-Aksaray Fayı

Bu bölge Kahramanmaraş Depremi ardından hareket kazanmış bir fay hattıdır.

İç Anadolu Fay Hattı

İç Anadolu’nun ortası boyunca uzar. Niğde’den başlayarak Şereflikoçhisar’a kadar gider. Tarihte çok büyük depremler üretmemiştir. Arabistan Levhası’nın sıkıştırması sonucu tetiklenen bir bölgededir.

Nurhak-Göksun Fay Hattı

Burası, aynı zamanda 7.6 büyüklüğündeki Elbistan Depremi’nin yaşandığı yerdir.

Nurhak-Göksun Fayı

Doğu Anadolu Fay Hattı bölümünde ayrıca detaylı bilgi vermiştik. Anadolu Levhası ile Arabistan Levhası arasında kalan bir bölgede yer alır.

İliç-Kayseri Fay Hattı

Burası, Sivas ile Erzincan il sınırından başlayarak Kayseri’ye kadar uzanır. Ayrıca KAF ile DAF arasında kalan bir bölgededir de diyebiliriz.

İliç-Kayseri Segmenti

Kayseri-Çukurova Hattı

Kayseri’de parçalanan önceki hattın devamı niteliğindedir. Çukurova Levhası’nı Anadolu Levhası’dan ayıran fay hattıdır. Burası aynı zamanda Naci Görür’ün dikkat çektiği bölgelerden de biridir.

Çukurova Levhası’nın ayrılması

Amasya-Çorum-Yozgat Bölgesi

Bu bölgede gördüğümüz faylar, KAF’ın ayırdığı paralel fay hatlarıdır. Bu faylar, daha çok KAF üzerinde yaşanan büyük depremlerin artçılarını üreterek kırılırlar. Ancak zaman zaman orta büyüklüğünde depremler gördüğümüz bir coğrafyadadır.

Amasya-Çorum-Yozgat Bölgesi

Karadeniz Fayları

Karadeniz’de yer alan faylar, yine KAF ile paralel uzanan, Zonguldak, Sinop, Samsun ve Kastamonu civarında görünen faylardır. Ancak bu fay hatlarından Düzce’de bulunan kısmın yapısı komplekstir ve 1999’da Gölcük Depremi’nden sonra 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. Burası, Bolu sınırları içerisinde uzanan KAF’ın iki parçaya bölündüğü kısım olmakla beraber Bolu Ovası’nı oluşturmuştur.

Karadeniz Fay Kuşağı

Doğu Anadolu Fayları

Doğu Anadolu’da bulunan faylar, Arabistan Levhası’nın Avrasya Levhası üzerine doğrudan baskı yaptığı bölgededir. Tıpkı Hindistan Levhası ile Avrasya Levhası arasındaki bölge gibidir. Ne var ki, geniş bir bölgede Himalayalar gibi sıra dağlar uzanır. Aynı zamanda çok katmanlı bir yapıdadır ve pek çok kırılım bölgesi vardır. En karmaşık bölgesi Bingöl’dedir. Bingöl’de hem KAF ve hem de DAF başlar. Aynı zamanda Muş, Van, Erzurum ve Ağrı tarafları geçmişte büyük depremler yaşamıştır. Ayrıca Iğdır taraflarında bulunan kısmı, bugün Ani Şehri’nin boşalmasına da sebep olmuştu.

Doğu Anadolu Fayları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir