Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Nedir?

Kuzey Anadolu Fay Hattı, kısaca KAF adı verilen, Türkiye’nin en aktif fay hattıdır. Bu fay hattı Bingöl’den başlar. Sonra Bingöl’de Doğu Anadolu Fay Hattı ile ayrılarak Anadolu’nun kuzeyine yönelir. Erzincan, Tokat ve Çankırı üzerinden geçer. Ardından Bolu, Sakarya ve Kocaeli’ye uzanır. Gölcük’te Marmara Denizi’nin altına inerek ilerler. Beklenen Büyük İstanbul Depremi, bu fay hattı üzerinde beklenmektedir. Bu Fay Hattı, Avrasya Levhası ile Arabistan Levhası arasında kalan boşluğun iki levha tarafından sıkıştırılması sonucu yükselen bölgededir. Anadolu Levhası büyük levhalardan biri değildir. Aslında Avrasya Levhası’nın bir parçasıdır.

Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Karakteri

1939 yılının 27 Aralık gününde gerçekleşen 7.9 büyüklüğündeki deprem, bu levha üzerinde gerçekleşmiş en büyük depremdir. Karakter gereği, doğudan batıya doğru kırılarak ilerler ancak bu ezber 12 Kasım 1999’da bozuldu. 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te meydana gelen depremin ardından gözler Marmara Denizi’ne çevrildi. Fakat 3 ay sonra Düzce’de gerçekleşen deprem bu algıyı tersine çevirdi.

Düzce, aslında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde değil, bir yan kolu olan Düzce segmentinde meydana geldi. Fay hatları ve yapıları hakkında daha fazla bilgi almak için Fay Hattı Nedir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

1999’daki iki depremin yaşandığı yerler.

Levhaların hareketi sonucu bölgeler sıkışır ve yerin altındaki kayalar kırılır. Bu kırılmanın yaşandığı yerde bir yarık oluşur. Bu yarıklara fay adını veririz. Bolu ile Sakarya arasında bir dudak şeklinde iki parçalı bir kırık gözümüze çarpıyor. 1944 yılında Bolu’nun Gerede ilçesinde yaşadığımız deprem bu segmentin doğu ucunu kırmıştı. Düzce’deki deprem, ikinci fayı öğrenmemize sebep oldu. Yalova’nın güneyinden geçen ikinci kol bu fay hattını daha kompleks bir hale getiriyor. Böylece İstanbul’daki depremler daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuyor.

Ancak Bolu’ya kadar Tokat’tan başlayıp tek parça halinde gelen bu fay hattı burada da tek parça ilerliyor diye sanıyorduk. 1999’da tüm bildiklerimizi tekrar gözden geçirdik.

Kuzey Anadolu Fay Hattı, Erzincan-Bolu arası.

Anadolu Levhası’nın Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerine Uyguladığı Baskı

Anadolu Levhası aslında bir levha sayılmıyor demiştik. Burası aslında Avrasya Levhası’nın bir parçası. Ancak Avrasya Levhası ile Arabistan Levhası arasında kalmış rijit bir bölümdür. Karadeniz Bölgesi ile Trakya Avrasya Levhası’nın bir parçası. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise Arabistan Levhası’nın bir parçası. Geriye kalan her yer Anadolu Levhası’ndadrı. Yani, Anadolu Levhası, Avrasya Levhası ile Arabistan Levhası arasında sıkışmış bir bölge. Avrupa’ya doğru gidişimiz, Avrasya tarafından engelleniyor. Arabistan ise bizi kuzeybatıya gitmeye zorluyor. Hal böyle olunca biz de Afrika’ya doğru gitmeye çalışıyoruz.

Ancak Afrika da bizi istemiyor. Biz burada, yılda 6 santimetrenin üzerinde bir hızla Arabistan tarafından itilirken, yılda 2 santimetre hızla Yunanistan’a doğru gidiyoruz. Ancak yılda 2 santimetre yakın bir hızda karşılık buluyoruz. Bu durumda aynı hızda yönümüzü Libya’ya doğru çeviriyoruz. Hal böyle olunca depremler daha yıkıcı oluyor.

400 yılda bir yaşanan Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki depremlerde bir anda yer yer 7 metre hızda kaymış oluyoruz.

Prof. Dr. Naci Görür’e göre, Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde yaşadığımız bu depremler, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılma periyodu üzerinde de değişikliğe sebep olabilir. Çünkü Kahramanmaraş’ın doğusundaki, Çukurova üzerindeki küçücük levha bir günde 7 metre yer değiştirdi. Yani, bu depremler Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde baskı yarattı. Naci Görür, bu depremler sebebiyle KAF’ın Yedisu fay segmentine dikkati çekiyor.

Türkiye’deki Levhalar ve hareket yönleri

Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerinde Yaşanan Depremler

Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde son 100 yılda yaşanan depremleri büyüklükleriyle beraber biliyoruz. Ancak daha eskileri hakkında rivayet muhtelif. Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde ise uzun aralıklarla depremler olduğu için 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri’ni bu kadar iyi bilemiyorduk. Yine ne Prof. Dr. Naci Görür bu konuda uyarılar yapmıştı.

Ancak Kuzey Anadolu Fay Hattı bu açıdan daha açık. Bingöl’den başlayarak belli bir periyot ve hızda batıya doğru ilerleyen deprem kuşağı var. Bunun yanında kırılan yerleri bugün daha iyi tespit ediyoruz. Kırılmayan yerleri de böylece tespit ediyoruz. Buralarda böylece bir deprem bekliyoruz.

Levhanın hareket hızı hakkında da bir bilgiye sahibiz. Bu da gelen baskıyı anlamamızı sağlıyor. Şimdi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde son 100 yılda yaşadığımız tarihsel depremlere bakalım.

Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yaşanan depremler ve fayların kırıldığı bölgeler.

1939 Erzincan Depremi

27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da yaşanan deprem, şimdiye kadar Türkiye sınırları içinde Richter ölçeğine göre ölçülmüş en büyük depremdir. 7.9 büyüklüğündeki bu depremde 33 bin kişi öldü. 100 binin üzerinde yaralı vardı. Bu ölüm sayısı, 2023 Kahramanmaraş Depremi’ne kadar rapor edilen en büyük ölüm rakamı olarak kaydedildi. Depremin şiddeti XII olarak, en yüksek şiddet olarak kayda geçti. 2023 Kahramanmaraş Depremi’nin en şiddetli olduğu yerde bu büyüklük XI olarak belirtildi.

Atatürk’ün ölümünden 1 yıl sonra gerçekleşen depremde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ydü. 28 Aralık tarihinde depremin merkezi Tokat sanılıyordu. İletişim sadece telgrafla sağlanıyordu. Gece saat 01:57’de yaşanan depremin sabahından sadece Tokat ve Sivas’tan rapor gidebilmişti. Erzincan’a ise ancak 2 gün sonra ulaşılabildi.

Kış şartları ağırdı. Yurt gezisinde olan İsmet İnönü o sabah Malatya’daydı. Sabah ilk olarak Elazığ’a gitti. Tunceli ile Erzincan arasındaki köprü de yıkılmıştı. İlk yardım organizasyonuna göre, her il yakınına yardım edecekti. Erzurum’dan 3 kamyon yardım malzemesi derhal Erzincan’a doğru yola çıktı. Ancak, 1 gün sonra köprü tamir edilerek Elazığ ve Diyarbakır’dan da yardım malzemeleri bölgeye ulaştı. 1940 yılı yılbaşı eğlenceleri tüm yurtta yasaklandı.

Bu deprem ile Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerindeki stres, Tokat Segmenti’ne aktarıldı.

1939 Erzincan Depremi ve 1992 Erzincan Depreminin yaşandığı yerler. 1939’da Erzincan’dan batısı, 1992’de Erzincan’dan doğusu kırıldı.

1942 Niksar-Erbaa Depremi

Erzincan Depremi’nden sadece 3 yıl sonra, 20 Aralık 1942, saat 17:05’te Tokat’ın Niksar ile Erbaa ilçeleri arasında bir deprem meydana geldi. Bu depremin büyüklüğü 7.0, şiddeti ise IX’du.

Tokat’taki deprem, Erzincan depreminden büyük zarar görmüş bir bölgede oldu. 2. Dünya Savaşı’nın zor şartları altında bu depremin olması, toplumsal yıkımın da fazla olmasına sebep oldu. 3000 can kaybı yaşandı. Ancak depremin gündüz meydana gelmesi, can kaybının nispeten az olmasına sebep oldu.

1942 Niksar ve 1943 Ladik Depremlerinin yaşandığı bölge.

1943 Tosya-Ladik Depremi

27 Kasım 1943 tarihinde, saat 00:20’de 7.2 büyüklüğü ve X şiddetinde meydana gelmiş bir depremdir. Depremde can kaybı 4000 kişidir.

1944 Bolu-Gerede Depremi

1 Şubat 1944, saat sabah 05:22’de 7.2 büyüklüğünde ve X şiddetinde bir deprem meydana geldi. Tokat depreminden sadece 2, Erzincan depreminden 5 yıl sonra oldu bu deprem. Bu esnada 2. Dünya savaşı halen devam ediyordu. Türkiye 2. Dünya Savaşı’na girmemesine rağmen, 5 yıl süren savaş boyunca 4 yıkıcı depremle sarsılmıştı. Bu depremde de ölü sayısı 4000 oldu.

Bu deprem aynı zamanda Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın da daha iyi anlaşılmasına sebep oldu. Deprem İstanbul’a doğru geliyordu.

1951 Çankırı Depremi

Bu deprem, 1943 Tosya ile 1944 Gerede depremlerinin arasında bir bölgede oldu. Depremin olmasıyla bu arada kırılmayan bir segment olduğu anlaşıldı. Depremin merkez üssü Kurşunlu ilçesiydi. Büyüklüğü ise 6.9 oldu. Depremin şiddeti IX oldu. Ölü sayısı 50 oldu.

1951 Çankırı-Kurşunlu Depremi’nin olduğu bölge

1957 Abant Depremi

1957 yılının 26 Mayıs sabahı saat 08:33’te Bolu’nun Abant ilçesinde meydana geldi. Depremin büyüklüğü 7.1, şiddeti IX oldu. Bu depremde can kaybı 50’ydi. Depremde can kaybının az olması, bu bölgenin daha önce 1944’teki Gerede Depremi’nden etkilenmesinden kaynaklandı.

Bu depremde Bolu’nun hem doğusu hem batısı, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın iki parçası olan kuzey ve güney yönleri beraber kırılmıştır.

1966 Varto Depremi

Varto Depremi’nin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde mi yoksa Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde mi olduğu konusu tartışmalıdır. Ancak bu iki fay hattının tam birleştiği yerde meydana geldi. 19 Ağustos 1966’da meydana geldi. 2400 kişi hayatını kaybetti. Aslında bu depremin öncüsü 7 Mart 1966’da 5.6 olarak gerçekleşti. Bundan 5 ay sonra büyük deprem 6.9 büyüklüğünde oldu.

1967 Mudurnu Depremi

Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde Bolu’da gerçekleşen üçüncü büyük depremdir. Bu depremin şiddeti IX olmuştur. 6.8 büyüklüğündeki bu depremde ölü sayısı 89’dur.

Bu depremin, Bolu’nun batısında iki parça olan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kesiminde olduğunu düşünüyoruz.

1992 Erzincan Depremi

Bu deprem, 1939 Erzincan Depremi’nin çok yakınında olmasına karşın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Yedisu Fay Segmenti üzerinde gerçekleşmiştir. Ancak aynı anda 3 depremin meydana gelmesi yıkıcılığı artırdı. Bu depremde yaklaşık 600 kişi hayatını kaybetti. Depremin şiddeti VIII oldu. Ancak Erzincan Ovası’nın avülyal yapısı, zemin sıvılaşmasına sebep oldu. Yapı stokunun dayanıksız oluşu yıkımın artmasına sebep oldu.

1999 Gölcük Depremi

17 Ağustos 1999’da meydana gelen bu deprem, 1939’dan o zamana kadar meydana gelen en yıkıcı deprem oldu. Kocaeli, daha önce Bolu’da yaşanan depremleri hissetse de Kocaeli merkezli bir deprem yakın zamanda hiç olmamıştı. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan köyden kente büyük göç bu depremde can kaybının fazla olmasına sebep oldu. Kocaeli-İstanbul hattı üzerinde büyük sanayi tesislerinin yapılanması Türkiye’nin ekonomisini olumsuz etkiledi. Büyüklüğü 7.8, şiddeti X oldu.

Resmi rakamlara göre 17 bin 118 can kaybı vardı. Ancak hiçbir zaman bu rakam güvenilir bulunmadı. Bunun yanı sıra on binlerce insan kayboldu. Depremin merkez üssü olan Gölcük’te ve Karamürsel’de denizin doldurulması üzerine yapılan binalar tamamen suların altıan gömüldü. Gece saat 03:02’de olması sebebiyle nüfusun yoğun olduğu bu bölgede can kaybı daha yüksek oldu. İstanbul’da ise en çok Avcılar etkilendi.

İktidarda bulunan Bülent Ecevit hükümeti depremden sonra eleştirilerin hedefi oldu. Henüz 3 aydır iktidarda bulunan 3’lü Koalisyon hükümeti depremden önce derinleşmeye başlayan ekonomik krizi durduramadı. Bugüne kadar devam eden yeni deprem vergileri hayatımıza girdi. Ayrıca, IMF’den borç alındı. Tüm bunlar 2001 Ekonomik krizini engelleyemedi.

Depremden sonra Türkiye, ülke genelinde bina yapım yönetmeliklerinde değişiklik yaptı. Ancak 2023 Kahramanmaraş Depremi’nde yıkılan yeni binalar bu yönetmelikleri tekrar tartışmaya açtı.

1999 Gölcük Deprem Bölgesi

1999 Düzce Depremi

12 Kasım 1999’da, Bolu’da kırılmayan tek segment olarak kalan, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın ikiye ayrılmış bölümünden kuzeyde kalan Düzce-Kaynaşlı Segmenti kırıldı. Düzce Depremi’nde hasar çok büyük oldu. 7.5 büyüklüğündeki depremde can kaybının az olmasındaki en büyük etken, depremin gündüz meydana gelmesi oldu. 18:57’de gerçekleşen depremde ölü sayısı 875 oldu. Gölcük Depreminde hasar almış binalar da çöktü. Böylece Düzce tamamen tahrip oldu. Düzce’nin yeniden imarını hızlandırmak için il oldu.

1944 Gerede, 1957 Abant, 1967 Mudurnu ve 1999 Düzce depremlerinin gerçekleştiği bölge.

2014 Limni Depremi

24 Mayıs 2014’te Yunanistan’ın Limni Adası yakının meydana gelen deprem İstanbul’dan da hissedildi. Deprem 6.9 büyüklüğündeydi. İstanbul, beklenen büyük depremi bir kez daha hatırladı. Bundan 5 sene sonra bir deprem daha olacak ve panik artacaktı.

2019 İstanbul Depremi

26 Eylül 2019’da İstanbul’un yaklınlarında meydana gelen, 5.8 büyüklüğünde küçük bir depremdi. Ancak beklenen büyük İstanbul Depremi konusunda İstanbul’a son ihtar niteliğindeydi. Bu deprem sonrası büyük tartışmalar yaşadık. Hatta bazı jeologlar, bu depremin büyük depremi yaklaştırdığını söylüyor. Ancak, bazıları ise stresi boşaltarak ötelediğini iddia ediyor.

Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerinde Gerçekleşen Diğer Depremler

100 yıldan daha eski depremler hakkında sınırlı bilgiye sahibiz. Ancak tarihlerini net olarak biliyoruz. Ayrıca bu depremlerdeki aletsel büyüklükleri bilmememize rağmen şiddetleri hakkında da bilgi sahibiyiz. Listemiz, yeniden eskiye doğru uzanmaktadır.

1912 Mürefte Depremi, Marmara Denizi’nin içinde oldu. Büyüklük 7.2 olarak tahmin ediliyor. Şiddeti ise X olarak kayıtlara geçti. Bu depremde can kaybı 216 oldu. O dönemde Osmanlı Devleti’nin Balkan Savaşları’nda savaşması sebebiyle, buradan giden ikmal aksadı. Böylece askerler zor şartlarda savaştı. Hatta savaşın kaybedilmesinde bir etken olduğu yorumları tarihçiler arasında kabul görür.

1894 Marmara Depremi, Mürefte Depremi için stres biriktiren bir deprem oldu. Tahmini büyüklük 7.0 oldu. Şiddeti ise X’du. Bu depremde Osmanlı Devleti padişahı 2. Abdülhamid’di. Osmanlı Devletinde Propaganda faaliyetlerinin yoğun olduğu bir dönemli. Böylece bu depremde basın sansürü etkin bir şekilde uygulandı. 1349 kişi yaşamını yitirdi. İstanbul’da büyük bir yıkıma sebep oldu.

1890 Erzincan Depremi, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelmiş ve şiddeti IX olarak tespit edilmiştir.

1875 Çanakkale Depremi, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Ege Denizi kolunda meydana gelmiştir. Ayrıca aynı yerde 2014’te bir deprem daha olmuştu.

1865 Gelibolu Depremi, yine Ege Denizi kolu üzerinde gerçekleşti. Ayrıca, 28 Şubat ve 11 Nisan 1855 tarihlerinde Bursa’da meydana gelen iki depremde can kaybı toplam 1600 oldu. Bunlar ise Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde, fayın güney kolunda oldu.

1766 İstanbul Depremi toplum hafızasında en çok yer edinen depremdi. Depremin büyüklüğünü bilmiyoruz. Ancak şiddeti IX oldu. Hatta bu depremde bir tsunami meydana geldiği ve İstanbul’un deniz surlarını aştığı yönünde rivayetler vardır. Ancak İstanbul’da yaşanan bir depremde boyu 5 metreyi aşan tsunami olgusu tartışma konusudur.

1754 tarihinde ise İzmit’te, 1999’daki depremle aynı yerde bir deprem oldu. 1754 ile 1766 depremlerinin peş peşe olması, beklenen İstanbul Depremi hakkında bize bugün bir fikir verebiliyor. 1719 İzmit Depremi ise bu 1754 depreminden farklı olarak körfezin içinde yaşanmıştır. Ancak bu depremlerin yeri konusunda güvenilirlik düşüktür.

Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerinde Bazı Depremlerin Tespit Edilmediği Zamanlar

Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yaşanan diğer depremler ise şöyledir:

  • 1659 İstanbul Depremi.
  • 1584 Erincan Depremi.
  • 1509 İstanbul Depremi.
  • 1493 İstanbul Depremi.
  • 1482 Erzincan Depremi.
  • 1462 İstanbul Depremi.
  • 1458 Erzincan Depremi.
  • 1354 Gelibolu Depremi.
  • 1344 İstanbul Depremi.
  • 1268 Erzincan Depremi.
  • 1064 İstanbul Depremi.
  • 1045 Erzincan Depremi.
  • 986 İstanbul Depremi.
  • 968 Kastamonu Depremi.
  • 865 İstanbul Depremi.
  • 715 İznik Depremi.
  • 553 İstanbul Depremi.
  • 543 Bandırma Depremi.
  • 478 İstanbul Depremi.
  • 447 İstanbul Depremi.
  • 427 İstanbul Depremi.
  • 358 İstanbul Depremi.
  • 325 İstanbul Depremi.
  • 170 Bandırma Depremi.
  • 127 Ladik Depremi.
  • 29 İznik Depremi.

Bundan daha eski depremlerin tarihlerini bilmiyoruz.

Kuzey Anadolu Fay Hattı ve 1900’den Önceki Depremler Hakkında Soru İşaretleri

Ancak bu listenin güvenilir olmayan birden çok yanı var. Birincisi, bu depremlerin kaynaklarıdır. Bu depremlerin meydana geldiği yerde sadece yıkım varsa deprem kayıtlara girmiştir. Ancak bunların büyüklükleri hakkında bir bilgiye sahip değiliz. Buna karşın şiddetleri de ancak tarihi kayıtlara bakarak tahmin edebiliyoruz.

İkincisi ise, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde başka deprem olup olmadığıdır. Tarihler dikkat edilirse, bir dönem sadece Erzincan ve İstanbul var. 1000 yılından eski depremlerde ise sadece İznik ve İstanbul’u görüyoruz. Bu süreçte mutlaka Erzincan’da da deprem olmuştur ancak bunu bilmiyoruz. İstanbul ve Erzincan depremlerinin arasında Tokat, Bolu, Kastamonu, Çankırı civarlarında da mutlaka depremler meydana gelmiştir. Ancak bu depremlerle ilgili de tarihi kayıtlar yoktur.

Bunun sebebi, o dönemdeki kayıt tutma alışkanlığı ile beraber nüfus yoğunluğuydu. En azından bugün böyle tahmin ediyoruz. İstanbul’dan daha eski bir zamanda yerleşim olan Antakya bölgesinde milattan önce 400’lerde yaşanan depremleri bile biliyoruz. Ancak İstanbul’un Roma İmparatorluğu’nun başkenti olduğu MS 450’den sonra daha doğru kayıtlara ulaşmak mümkün. İstanbul’dan eski bir devirde yerleşim olan İznik’te ise 29 yılında yaşanan depremi biliyoruz.

Bir diğer faktör ise şudur, mutlaka İstanbul’da bildiğimiz bazı depremler Bolu veya Kocaeli’de, hatta Çanakkale veya Bursa’da meydana gelmiştir. Yine aynı gerekçeyle, yani İstanbul’un Roma İmparatorluğu’nun başkenti olması sebebiyle biz bu depremleri İstanbul depremi sanıyoruz.

Örneğin, 1509 depremi İstanbul-Edirne arası sanılıyor. Halbuki Edirne o zaman Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir şehriydi. Yapılar dayanıksızdı ve mutlaka Edirne de zarar gördü. Ancak bugün, Edirne’nin bir deprem bölgesinde olmadığını biliyoruz.

Kuzey Anadolu Fay Hattı Hangi İllerden Geçer

Kuzey Anadolu Fay Hattı, Bingöl’den başlar. Ancak büyük il merkezlerinden geçerek devam eder. İlk olarak Erzincan’dan geçen bu fay hattı ileri doğru devam eder. Erzincan ovası, bu fay hattının ayırarak ova haline getirdiği önemli bir tarım merkezidir. Ayrıca buradan Fırat Nehri geçiyor.

Batıya doğru Erbaa Ovası da yine KAF’ın oluşturduğu önemli bir ovadır. Burada Erbaa, Niksar ve Tokat şehirleri vardır. Buradan sonra fay hattı dağlık bölgelerden geçer. Batıda Bolu, burada geniş bir ova üzerinde kurulmuştur. Ayrıca Bolu ve Düzce şehirleri tam olarak fay hattı üzerine kurulmuştur. Marmara Bölgesi’nin nüfusunu da göz önüne alınca bu bölgede tahlikenin büyüklüğü daha net ortaya çıkıyor.

Adapazarı ve İzmit şehirleri Doğu Marmara kısmında fay hattının hemen üzerine kurulmuştur. Ayrıca burada Arifiye, Gölcük, Karamürsel gibi büyük ilçeler de vardır. Marmara Denizi içine inen fay hattının etkileyeceği diğer önemli kentlerden biri de Yalova’dır. Zira, 1999 Gölcük Depreminde de en çok etkilenen yerlerden biri olmuştur. Ve tabii ki İstanbul, buradaki en büyük risk altındaki şehirdir. İstanbul’da özellikle Prens Adaları adını verdiğimiz adalar; Büyük Ada, Heybeli Ada, Kınalı Ada ve Burgaz Ada büyük risk altındadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir