Hacı Aga-Sadık Hidayet

Hacı Aga, Sadık Hidayet’in yazdığı, İran edebiyatının Kör Baykuş’tan sonra en etkileyici romanlarından biridir. Hikayesi 1940’lı yıllarda İran’da geçiyor. Hacı Aga romanı, Aziz Nesin’in Zübük isimli romanına çok benzeyen bir örgüye sahiptir. Tek farkı, Zübük, züğürtlükten zübüklüğe yükselirken Hacı Aga, atadan dededen Hacı Aga’dır. Sadık Hidayet’in, Prof. Dr. Mehmet Kanar tarafından çevrilen kitapları YKY yayınlarından çıkmaktadır. Kör Baykuş romanının Türkçede Mehmet Kanar tarafından Farsça’dan ve Behçet Necatigil tarafından Almanca’dan çevrilmiş iki çevirisi bulunmaktadır. Ayrıca bu kitap İran’da yasaklı durumdadır.

Sadık Hidayet Kimdir?

17 Şubat 1903’te Tahran’da doğan Sadık Hidayet, soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Tahran’daki eğitimini tamamlamasının ardından mühendislik okumak için Belçika’ya gitti. Sadık Hidayet, 1927 yılında Belçika’daki eğitimini yarıda bırakarak Paris’e gitti. Burada edebiyata ilgil duydu. Fransız dili ve edebiyatını da yakından takip eden Hidayet, ilk öykülerini burada kaleme aldı. 1930 yılında Tahran’a dönen usta yazar, 6 yıl sonra Hindistan’a giderek Budizm hakkında araştırmalar yaptı. Buda’nın bazı öğretilerini Farsça’ya çevirdi.

Kör Baykuş romanında da Hindistan’dan bir çok esinlenmelere ve konulara yer veren Sadık Hidayet, İran’a döndükten sonra devlet memurluğu ve tercümanlık yaptıktan sonra 1950 yılında tekrar Paris’e gitti. Geçirdiği bir bunalım sonucunda 9 Nisan 1951 yılında yaşadığı dairede havagazı ile intihar etti. Sadık Hidayet’in detaylı yaşam öyküsü için Sadık Hidayet kimdir başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.

Hacı Aga Romanı

Hacı Aga’nın ilk baskısı

Kitaptaki Hacı Aga, zannedildiği gibi Hacı Ağa değildir. Farsça’da Aga; Bey manasına gelir ve bir hitap şeklidir. Türkiye’deki yaygın kullanımla sadece toprak sahiplerine değil, “Bey” şeklinde hitap edilen herkese bu şekilde seslenilir. Kitaptaki Hacı Aga’nın ise asıl adı Ebu Turab’dır. Hacı olması da yine hacca gittiği zannedildiğinden söylenen bir sıfattır.

Hacı Ağa, bir dönemin değil her dönemin tüccarı ve siyasetçisidir. Olay 1940’lı yıllarda geçerken kitabın konu aldığı dönem 2. Dünya savaşının en şiddetli zamanlarında geçmektedir. Nitekim Almanların Sovyet Rusya içlerine kadar ilerlemesi ve kesin galip olarak görülmesi dönemlerine denk gelirken Hacı Aga hep Almanların safında bulunuyor ve konuşmalar yapıyor.

Zaten kitapta bir kapitalizm ile komünizm veya sosyalizm arasında çekişme de görmek mümkün. Hitler hayranı Hacı Aga, Almanya’nın dünya savaşını kazanmasını umuyor. Daha dar bir çerçevede bakacak olursak da malını mülkünü kaybetmek istemiyor.

Mehmet Kanar’ın ifadesiyle, kitap tiyatro için çok uygun bir eserdir. Dekor olarak ise bir avlu, bir de taşlık yetecektir. Keza kitabın konusunun geçtiği mekan Hacı Aga’nın evinin taşlığından ibarettir. Buraya gelen konukları ile sohbet eden Hacı Aga, ticari ve siyasi faaliyetlerini sürdürür. Gelen herkes ondan bir şey ister ve o da karşılığında bir çıkar edinerek bunları kabul eder. Eğer Hacı’nın bu işten bir çıkarı yoksa bir şekilde başından savmanın yolunu bulur. Babadan zengin olan Hacı’nın parası aynı zamanda parayı da çekmektedir. Tüm tüccarlar mallarını ona getirir ve onunla ticaret yapmak ister. 2 oğlu olan Hacı, bir oğlunu lüks otomobil ve kumar düşkünlüğü sebebiyle evlatlıktan reddetmiştir.

Hacı Ağa’nın Aklı Başına Gelir mi?

Hacı Aga, büyük karısı Halime’nin erken yaşta kalp krizinden ölmesine sebep olmuş. Ancak çok çektirdiği karısının ölümünden kendisinde hiç kabahat görmemektedir. Nitekim tek karısı da Halime Hanım değildir. Daha küçük ve güzel karıları da bulunan Hacı Aga gününü gün etmektedir.

Ancak Hacı’nın büyük bir derdi vardır. Hacı, bel fıtığı sebebiyle artık doğru düzgün yürüyemez hale gelmiştir. Doktorlardan ve ameliyattan çok korkan Hacı Aga, artık oturup kalkmakta bile zorluk çeker. Bu ameliyata sonunda razı olur. Ölümden çok korktuğu ve hiç ölmek istemediği için büyük korkular yaşamaktadır. Bir gün onu şair Munadilhakk ziyaret eder. Hacı’ya bugüne kadar kimsenin yüzüne karşı söylemeye cesaret edemediği sözler söyler. Hacı’nın çıkarcı, üçkağıtçı ve sair huylarını ortaya döker. Sonuçta Munadilhakk’ın kendisine yağ çekeceğini düşünen Hacı, yüzüne karşı hayatında ilk kez söylenmiş bu sözlerinin tesiri altında ameliyata girer.

Ameliyat esnasında gözü kapanan Hacı Aga, Halime Hanım ile karşılaşır. Devamı kitabın sonunda. Hacı Aga kitabı, YKY Yayınları tarafından basılmış, 2022 senesinde yeni bir baskı yapmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir